Hepinize, çok eğlenerek gireceğiniz ve tüm yıl eğlencenin, mutluluğun süreceği, o wishlistinizdeki tüm dileklerinizin gerçekleşeceği, tüm yeni yıl kararlarınızı uygulayacağınız, sevdiklerinizle daha çok zaman geçireceğiniz, bol bol gezeceğiniz, her saniyesinden keyif alacağınız bir yıl diliyorum. Hepinize çok çok mutlu yıllar!!
2011 sevimsizdi ve yeni yıl için öyle coşku dolu olmasam da 2011 bitiyor diye seviniyorum. Belki de sorun bende değil ondaydı. Ben onu sevemedim ama o da bana bayılmıyor olmalı ki, giderayak dün bana bir kazık daha attı. Kazık atmak ne kelime adeta bana nanik nanik yaptı, "Gidiyorum diye seviniyorsun ama bak bir son dakika golü attım." dedi. Neyse ben ona uymadım, zaten gidici diye fazla kavga etmedim. Sabırla 2012'yi bekliyorum. 2012 için umutlu olsam da, korkmuyor da değilim, ne getireceği belli olmaz, sonuçta 2011'i de partilerle, kutlamalarla karşılamadık mı, ne oldu sonra? Bana kalırsa 2012'ye girmek riskli, onun yerine bildiğimiz, sevdiğimiz bir yıla girsek tekrar olmuyor mu? Ben mesela 2007'ye ne bileyim 2008'e falan girmek istiyorum, huyunu suyunu baştan bileyim, sürpriz olmasın, kafam rahat olsun. Ne varsa eskilerde var :) Yok delirmedim merak etmeyin de belirsizliklere tahammülüm yok artık, bir 2011'e nasıl girmişim ona bakıyorum bir de yılın nasıl bittiğine, nereden nereye diyorum. Sahi nereden nereye anlta bakalım diyen olursa:
- 2011'e girerken hala öğrenciydim (bkz. okuyom ben yeaaaa), şimdi okul bitti. Sen şu an finallere çalışan okur, sakın "Oh ne güzel işte almışsın diplomanı" deme, biz de öyle diyorduk da öyle değilmiş, sonra bir aydınlanma yaşıyorsun.
- 2011'e girerken İstanbul'da yaşıyordum, şimdi İzmir'de. O zaman Boğaz köprüsünü okula giderken görürdüm her sabah, şimdi ancak dizilerde görüyorum. Tamam bu maddeyi çok uzatmayacağım, zaten çok doluyum, kendimi durduramayabilirim.
- 2011'e girerken bir işim vardı, uzun to do list'lerim, toplantılarım, sunumlarım... Şimdi yok.
- 2011'e girerken kendime ait bir evim ve düzenim vardı, şimdi ise ailemle yaşıyorum. Tamam annemle babamla yaşamayı, ailece yemek yediğimiz sofraları, uzun Pazar kahvaltılarını özlemiştim ama şimdi de kendi evimi özlüyorum."Dağınık kalsın bugün toplamayacağım evi" diyemiyorum mesela, ya da aklıma esince 10 tane arkadaşımı evde toplayamıyorum, gecenin ikisinde kek pişiremiyorum.
- 2011'e girerken blogum yoktu, şimdi blogum var, hem de 400'ün üzerinde izleyicim var :) 2011, hakkını yemeyeyim bana bir iki güzel şey vermişsin demek.
- Bir de 2011'e girerken şimdiki halimden 4-5 kilo daha fazlaydım, 2011'in bana kaybettirdiklerinden bir tek buna sevindim. 2011 keşke benden götürdüklerin sadece fazla kilolar olsaydı.
Evet 2011, defterleri açtık baktık işte, ne almışsın ne vermişsin ve durum ortada. Bu yıl çıktığım biri uzun biri kısa iki çok güzel tatil için teşekkürler ama yine de bana borçlusun. Umarım o borçları 2012 senin adına öder bana.
Bir mutlu yıllar yazısı nasıl bu kadar uzatılır bilmiyorum ama biraz doluymuşum idare edin. Tekrar mutlu yıllar, 2012'de de bani okumaya devam edin olur mu :)