31 Aralık 2011 Cumartesi

Happy New Year!


Hepinize, çok eğlenerek gireceğiniz ve tüm yıl eğlencenin, mutluluğun süreceği, o wishlistinizdeki tüm dileklerinizin gerçekleşeceği, tüm yeni yıl kararlarınızı uygulayacağınız, sevdiklerinizle daha çok zaman geçireceğiniz, bol bol gezeceğiniz, her saniyesinden keyif alacağınız bir yıl diliyorum. Hepinize çok çok mutlu yıllar!!

2011 sevimsizdi ve yeni yıl için öyle coşku dolu olmasam da 2011 bitiyor diye seviniyorum. Belki de sorun bende değil ondaydı. Ben onu sevemedim ama o da bana bayılmıyor olmalı ki, giderayak dün bana bir kazık daha attı. Kazık atmak ne kelime adeta bana nanik nanik yaptı, "Gidiyorum diye seviniyorsun ama bak bir son dakika golü attım." dedi. Neyse ben ona uymadım, zaten gidici diye fazla kavga etmedim. Sabırla 2012'yi bekliyorum. 2012 için umutlu olsam da, korkmuyor da değilim, ne getireceği belli olmaz, sonuçta 2011'i de partilerle, kutlamalarla karşılamadık mı, ne oldu sonra? Bana kalırsa 2012'ye girmek riskli, onun yerine bildiğimiz, sevdiğimiz bir yıla girsek tekrar olmuyor mu? Ben mesela 2007'ye ne bileyim 2008'e falan girmek istiyorum, huyunu suyunu baştan bileyim, sürpriz olmasın, kafam rahat olsun. Ne varsa eskilerde var :) Yok delirmedim merak etmeyin de belirsizliklere tahammülüm yok artık, bir 2011'e nasıl girmişim ona bakıyorum bir de yılın nasıl bittiğine, nereden nereye diyorum. Sahi nereden nereye anlta bakalım diyen olursa:
  • 2011'e girerken hala öğrenciydim (bkz. okuyom ben yeaaaa), şimdi okul bitti. Sen şu an finallere çalışan okur, sakın "Oh ne güzel işte almışsın diplomanı" deme, biz de öyle diyorduk da öyle değilmiş, sonra bir aydınlanma yaşıyorsun.
  • 2011'e girerken İstanbul'da yaşıyordum, şimdi İzmir'de. O zaman Boğaz köprüsünü okula giderken görürdüm her sabah, şimdi ancak dizilerde görüyorum. Tamam bu maddeyi çok uzatmayacağım, zaten çok doluyum, kendimi durduramayabilirim.
  • 2011'e girerken bir işim vardı, uzun to do list'lerim, toplantılarım, sunumlarım... Şimdi yok.
  • 2011'e girerken kendime ait bir evim ve düzenim vardı, şimdi ise ailemle yaşıyorum. Tamam annemle babamla yaşamayı, ailece yemek yediğimiz sofraları, uzun Pazar kahvaltılarını özlemiştim ama şimdi de kendi evimi özlüyorum."Dağınık kalsın bugün toplamayacağım evi" diyemiyorum mesela, ya da aklıma esince 10 tane arkadaşımı evde toplayamıyorum, gecenin ikisinde kek pişiremiyorum.
  • 2011'e girerken blogum yoktu, şimdi blogum var, hem de 400'ün üzerinde izleyicim var :) 2011, hakkını yemeyeyim bana bir iki güzel şey vermişsin demek.
  • Bir de 2011'e girerken şimdiki halimden 4-5 kilo daha fazlaydım, 2011'in bana kaybettirdiklerinden bir tek buna sevindim. 2011 keşke benden götürdüklerin sadece fazla kilolar olsaydı.
Evet 2011, defterleri açtık baktık işte, ne almışsın ne vermişsin ve durum ortada. Bu yıl çıktığım biri uzun biri kısa iki çok güzel tatil için teşekkürler ama yine de bana borçlusun. Umarım o borçları 2012 senin adına öder bana.

Bir mutlu yıllar yazısı nasıl bu kadar uzatılır bilmiyorum ama biraz doluymuşum idare edin. Tekrar mutlu yıllar, 2012'de de bani okumaya devam edin olur mu :)

30 Aralık 2011 Cuma

Sevgili Noel Baba

Bir önceki yazımda sağlık istedim, seveceğim bir iş istedim, bol bol gezmek istedim. Bu ise hani paket yapılıp çam ağacının altına konabilecek türden hediyeler. Sevgili Noel Baba, hayalimde Chanel'ler, Miu Miu'lar var ama seni çok zorlamayacak bir liste yaptım, 2011 pek benim yılım olmadı biliyorsun, bunu telafi etmek için şu aşağıdakileri alıp, yılı güzel bir şekilde kapatmamı sağlayabilirsin kanımca:)

Ayakkabılara olan düşkünlüğümü bilirsin, bana Topshop'tan şu glitter topukluları alırsan Miu Miu'yu unutabilirim :)




Tabi hazır Topshop'a girmişken şunları da unutma:

 

Sanemiko'nun şeker yılbaşı ayakkabılarından da alsan, şu kırmızıyı yeni yıl gecesi giyerim hemen:) Yorulunca da yanındaki altın rengi babetlere geçerim :)

 

Ayakkabılar kırmızı çuvalında çok yer tutmuştur diye kalanların küçük ve hafif olmasına özellikle dikkat ettim, bak ne kadar düşünceliyim :) Takika'dan bulut kolye ve lale yüzük, Nazra'dan bereket damlası kolye ve Zerger'den melek küpeler. İşte bu kadarcıııık :)


Hee gönlünden birşeyler daha koparsa, bunlar yetmez dersen, blogumu biraz kurcala, Furla'nın geeçen gün bahsettiğim çantası var, eski wishlistlerim var, oralardan kopya çekebilirsin :)

P.S. Çekiliş hala devam ediyor, benim gibi NR. 39 ayakkabıların hayranıysanız, kaçırmayın yılbaşında kazananı açıklıyorum. Hemen çekilişe katılmak için tık tık.

29 Aralık 2011 Perşembe

2012 Bana Neler Getirsin?

1-Sağlık: Çok klişe bir başlangıç oldu ama ilk dileğim sağlıklı bir yıl, hem kendim hem de tüm sevdiklerim için. Yolumuz hastaneye sadece rutin kontroller için düşsün eğer düşecekse. Teyzeciğim de bir an önce sağlığına kavuşsun, sarı kıvır kıvır saçları çıksın ve bu ailemizdeki son hastalık olsun, 2011'de kalsın.

2-İş: 2012'den en önemli isteklerimden biri de iş. Ama nasıl bir iş? Severek yapacağım, başarılı olacağım, pazartesi sendromu yaşatmayan, keyifli bir çalışma ortamı ve arkadaşları olan, bir de en önemlisi biraz İzmir, biraz İstanbul,sürekli iki şehir arasında gezeceğim bir iş olsun. Artık ne İstanbul özlemiyle İzmir'de sıkılmak istiyorum ne de İstanbul'da olup ailemi özlemek. İkisi bir arada olsun. Gideyim bir hafta İstanbul'da çalışayım, geleyim sonra İzmir'de durayım bir iki hafta, İstanbul'a tekrar gideyim falan. Böyle bir iş var mı bilmiyorum ama Evren'e siparişimi gönderdim, bekliyorum :)

3-Gezmek: 2012 benim leyleği havada gördüğüm yıl olsun, o kadar çok gezeyim ki, bavulum hep odamda ulaşılabilir bir yerde olsun, boşalsın, dolsun sürekli, durduğum yerde durmayayım, hava alanları evim gibi olsun (Böyle de diliyorum da, çok gezeyim diye diye sonunda pilot ya da tur rehberi falan olacağım sanırım). Gezmek konusunda biraz daha spesifik olmak gerekirse:
  • Mesela her sene spring breaklerde olduğu gibi bu yıl da Nisan sonunda Antalya'ya gideyim, Amara Wings'de kalayım, en büyük sorunum hangi bikinimi giyeceğime, hangi kokteyli içeceğime karar verememek olsun, açık büfede tıka basa yemek yiyeyim, havuz başında Mojito'mu içerek güneşlenip, bronzlaşayım, denize gireyim. Bir yaz kızı olarak, minimum bir hafta deniz tatili şart benim için, yoksa depresyona giriyorum.
  • Sonra Eylül başında ya da Haziran'da, yani daha sakin bir dönemde Bozcaada'da 3-4 gün huzurlu bir tatil yapayım, Ayazma'nın buz gibi sularında yüzeyim, sonra Vahit'in yerinde buz gibi bira içip, kalamar yiyeyim, şarabımı alıp günbatımını Polente'de izleyeyim. Tüm gezilerim de yeme-içme odaklı onu farkettim :) En iyisi Mehmet Yaşin beni çırak alsın, Anadolu'nun tüm lezzetlerini keşfedelim. Hem iş dileğim de gerçekleşmiş olur. Evet evet harika fikir bu :)
  • Londra'ya can dostum İnci'min yanına gideyim, bir hafta kalayım, hatta 2012'nin ilk gezisi bu olsun.
  • New York'ta , Boğaziçi Ekonomiyi sevme nedenim olan, en sıkıcı projeyi, dersi, midterm haftalarını bile eğlenceli hale getiren, herkesin gülerek izlediği filmlerde bile ağladığımız, beraber Dominos'un cirosunu 2'ye katladığımız, Harvard bardağımdan her kahve içişimde biraz daha özlediğim Denizciğimle bir hafta geçireyim, çılgınca gezelim, eğlenelim.
  • Paris, Roma, Venedik, Viyana da listemde ama daha romantik şehirler için acele etmiyorum, bir iki yıl bekleyebilir onlar :)
  • Yunan adalarını gezmek istiyorum. En çok görmek istediklerim de dedemin memleketi olan Midilli ve romantik Santorini. E gitmişken Mikanos'ta da bir happy hour yapmadan olmaz :)




  • 4-Kilo Vermek: 2012' de eski kiloma döneyim, bu demek oluyor ki 10 kilo vereyim (sağlıklı bir şekilde) ve hep o kiloda kalayım. İstediğimi yiyip ince kalayım eskisi gibi. Şu yıllardır edinemediğim düzenli spor alışkanlığını edineyim artık ve hep fit görüneyim. Şöyle dümdüz bir karnım olsun, jean'lerim bol gelsin:)



    5-Fotoğraf Kursuna Gitmek: Vallahi kendim için birşey istemiyorum, sırf siz blogumda kaliteli fotoğraflar görün diye istiyorum:)) Noel Baba bana bir D90 ya da Canon EOS 550D getirse, bir de kursa gitsem, fotoğrafçılığımı geliştirsem fena mı olurdu!

    6-Blogumu Geliştirmek: 2011'de yaptığım en doğru şeylerden biri (Hatta tek doğru şey olabilir mi? Değildir umarım:-p )) blog yazmaya başlamaktı. 2012'de blogumun çok daha profosyonel olmasını, kaliteli fotoğraflar paylaşabilmeyi, daha çok okunmasını, takip edilmesini istiyorum. Takipçi sayım 1000'i geçsin istiyorum.

    7-Birazcık Alışveriş: Biraz olacağına inanmıyorum ama umarım içimdeki alışveriş canavarı biraz sakinleşir, elimde 8 torbayla alışveriş merkezlerinde koşuştururken görmezsiniz beni :) Yine de 2012 bana bol bol ayakkabı, elbise, bikini, çanta, takı getirsin :) Ama hepsi doğru parçalar olsun, dolabımda bir köşede beklemesin. Özellikle hangi ayakkabı, çanta falan derseniz, yılbaşından önce Noel Baba'ya bir alışveriş listesi vereceğim, bir sonraki postu bekleyin:)

    İşte benim 2012'den beklentim budur. 2011 biraz tatsızdı, ama tüm tatsızlıklar, yırtılan son takvim yaprağıyla gidecek; 2012 ve ben birbirimizi çok seveceğiz, biliyorum. Sizin yeni yıldan beklentileriniz neler? Haydi ben uzun uzun anlattım, siz de paylaşın benimle :)

    P.S. Çekiliş hala devam ediyor, benim gibi NR. 39 ayakkabıların hayranıysanız, kaçırmayın yılbaşında kazananı açıklıyorum. Hemen çekilişe katılmak için tık tık.

27 Aralık 2011 Salı

Ben de BenMODA'dayım: )

Artık ben de BenMODA'dayım, çok sevdiğim blogger arkadaşlarımın yer aldığı bu güzel platformda, benim de blogumun yer alması çok mutlu etti beni. BenMODA'ya hoşgeldim :)

25 Aralık 2011 Pazar

How to Wear: Leather Leggings

Son zamanlarda deri taytlara kafayı taktım, eskiden olsa "Asla giymem" derdim ama şu an gözüme hoş görünüyor, bol ve uzun üstlerle, topuklularla gayet güzel oluyor. Nereden alayım, önerisi olanlar var mı??

I am obsessed with leather leggings, I used to say them "Never!" but now I love them, they look nice with long and loose cardigans, blouses and pumps.

Bloggerlar ve ünlüler nasıl kombinlemiş bakalım.
Lets have a look at blooggers and celebrities and see how they combined it.

















Siz en çok kimin kombinini sevdiniz? 
 Whose outfit you love the most?

P.S. Çekiliş hala devam ediyor, benim gibi NR. 39 ayakkabıların hayranıysanız, kaçırmayın yılbaşında kazananı açıklıyorum. Hemen çekilişe katılmak için tık tık.

All I Want For Christmas Is You

Uzuuun bir yeni yıl dilekleri listem var tabi ki, gelecek günlerde yayınlayacağım, son eklemeleri yapıyorum. Fakat tüm o listedekilere sahip olamayacaksam, tek bir dilek hakkım varsa, o hakkımı bu çanta için kullanıyorum. Sevgili Noel Baba, bu çantayı sabah getirip başucuma bıraksan sus payı olarak, vallahi seni hiç rahatsız etmem bir yıl boyunca. Herşeyi de babama yüklemek olmaz ki, madem sen de babasın, bunu da sen alıver Hermes Birkin değil ya bu 315 euro için kırma beni. Unutmadan, duyduğuma göre sadece 150 adet üretilmiş bu limited edition Candy Bag ler ve sadece furla.com da satılıyormuş bu çanta, elini çabuk tutsan iyi olur :)

Of course I have a long wishlist for new year, I will post it this week after some additions. But if I could not get all of them and I have to choose only one piece, I am choosing this bag. Dear Santa Claus, if you bring it to me, I promise, I won't disturb you until 2013. I don't want to expect everything from dad, You can afford it, it is not a Birkin ,it costs 315 euros, please don't be mean. Btw, it is limited edition and there are only 150, which means you should hurry up :)

21 Aralık 2011 Çarşamba

Alışverişkolikten Yılbaşı Hediyesi : NR 39 Ayakkabı






Ben bu yıl bir türlü yeni yıl moduna giremedim. Ne henüz kimseye hediye aldım, ne yılbaşı için program yaptım, ne de ne giyeceğimi düşündüm. Ama bu demek değil ki güzel yorumlarıyla günümü renklendiren, iyi ki bu blogu açmışım dedirten siz sevgili okuyucularımı unuttum. İlk yılbaşı hediyesi size geliyor, takipçilerim nasıl bir ayakkabı delisi olduğumu bilir, Nr 39'un fanatiği olduğumu da farketmişsinizdir. Yılbaşı hediyem de NR 39'dan, yukarıda gördüğünüz ayakkabılar. Ayakkabılar 37 numara, eğer sizin numaranız değilse üzülmeyin, ileride farklı numaralarla da çekiliş yapıp sizi sevindireceğim. Hem size uymuyorsa bile arkadaşınıza, kardeşinize hediye edebilirsiniz.

Çekilişe katılmak için:
  • "Bu siteye katılın" bölümünden sitemin izleyicisi olun. (Blogunuz olmasına gerek yok, bu  siteye katılına  tıkladıktan sonra twitter ya da google hesabınızla giriş yaparak üye olabilirsiniz. Birden fazla hesabınızla üye olursanız, birden fazla katılım hakkınız olacak)
  • Bu çekilişi blog, twitter ya da facebookunuzdan duyurursanız sevinirim. Blogunuza yaptığınız bir postun sonuna ekleyebilirsiniz.
  • Son olarak da bu posta bir yorum yazarak mail adresinizi bırakın. Çekilişe 1 Ocak saat  00.00'a kadar katılabilirsiniz, kazananı 1 ocak günü açıklayacağım. Hepinize iyi şanslar :)

Bardağın Dolu Tarafı


 Elbise/ Dress: Batik
Ayakkabı/ Shoes: Steve Madden
Çanta/ Clutch: Zara

2 haftadır hiç post yapamadım, normalinde bu kadar uzun ara vermiyorum biliyorsunuz, ama bu sefer bir satır yazmak dahi gelmedi içimden. Biraz depresif bir dönemdeyim-dönemdeydim diyeyim ya da şu an daha iyi hissediyorum, hayatımda değişen birşey yok ama bakış açımda değişiklik var. Bazen hayatımzıdaki can sıkıcıdurumları değiştiremiyoruz, ama bakış açımızı değiştirmek her zaman bizim elimizde. Ben de öyle yaptım, daha pozitif düşünmeye başladım, sorunlara odaklanmaktan vazgeçtim. İzmir'den uzaklaşmak, özlediklerimi, sevdiklerimi görmek çok iyi geldi ve uzun bir ara verdiğim minicik bir ne giydim postuyla dönmek istedim. Blogumu ve siz her yorumuyla beni sevindiren dostlarımı özlemişim, daha sık yazarak bu boşluğu telafi edeceğim, söz:)

It has been 2 weeks since the last post I made. Because I feel a bit depressive recently, I didn't feel like dressing up or blogging. Sometimes we cannot change the things that we are sorry fot, yet we always have the power to change our attitude, which makes a big difference. I decided to be more positive, not to focus on problems. I made a 4 days trip and saw my friends which made me feel much more better. I will write you more oftenly, I promise :)

7 Aralık 2011 Çarşamba

Spordan Kaçmak İçin Bahane Kalmadı!



Tamam kışın başındayız hala ama önceki postlarıma bakın, ilkbahar yaz koleksiyonları günışğına çıktı bile. Mango'nun lookbookuna bakarken hiç mi aklınızdan geçmedi, bu mini mini şortların hakkını vermek için zayıflamam lazım, spora başlasam iyi olur diye? Daha erken deyip ertelemeyin,yaza çok var derken bir bakarsınız bahar gelmiş bile.Üstelik artık spor yapmamak için hiçbir bahanemiz yok. "Spor salonuna verecek param yok", "Hava soğuk yürüyüşe çıkamıyorum"," Yağmur olmasa koşuya çıkacaktım" diye kendimizi avutamayacağız. İsterseniz evden çıkmadan, 5 kuruş da ödemeden şeker, enerjik ve fit spor hocanızla çalışabilirsiniz, siz ne zaman çağırırsanız evinize gelmeye hazır . Sizi spor hocanız Leslie Sansone ile tanıştırayım. Leslie'nin pekçok DVD'si var, videolarını Youtube'da izleyebilirsiniz. Hareketler son derece basit, yürüyüş yapabilen herkes bunu da yapabilir, programın adı da "Evde Yürüyüş" zaten. Yine de basit göründüğüne bakmayın, çok iyi bir kardiyo çalışması, 30 dakika yapınca ne demek istediğimi anlayacaksınız:) Üstelik tüm kas gruplarını çalıştırabiliyorsunuz. Buradaki 2 videoda temel hareketler var, yeni başlayanlar için ideal. Biraz daha zorlu bir çalışma istereniz 5 mile walk'u deneyin, videoları indirmek için tık tık. Ben her gün 1 saatimi ayırıp 5 mil yürüyeceğim Leslie ile, bizimle kimler geliyor ??

It's almost winter yet, all brands prepared their spring-summer lookbooks. Didn't you think that you neede to lose weight and start to work out when you see the shorts and dresses? Don't postpone, it is not too early to start. We have no more excuses such as "I want to walk but its too cold outside", "I have no money to afford going to gym", "I would run if it didn't rain", because we can do exercises with our coach at home. And I am happy to introduce you your coach Leslie Sansone. She has many DVDs and videoas at Youtube. Her programme "Walk at home" is very famous and it can be done by everyone whatever its age and physical condition is. Even it looks too easy, it is a perfect cardio exercise and it works all muscles, you understand it after half an hour. I will walk 5 mile everyday with Leslie, who want to come with us??

5 Aralık 2011 Pazartesi

How to Wear: Gold Sequin Skirt

Bu sezon gece gündüz demeden parıldıyoruz, eskiden bırakın gündüz vakti giymeyi, özel bir gece olmadığı sürece yüz vermediğimiz pullar, payetler, simler arka planda kaldıkları yılların acısını çıkarıyor. Ayakkabılarımız, çantlarımız, takılarımız, giysilerimiz ışıl ışıl, bu trendi en iyi yansıtan parça ise altın rengi payetli etekler. O kadar kullanışlı ki, gündüz arkadaşlarınızla sinemaya giderken de giyebilirsiniz, gece partiye giderken de, pekçok farklı tarzda kombin yapmak mümkün. Ben de hanidir aradığım pullu eteği sonunda Zara'da bulunca, hemen ilham verici kombinlere bakıp, nasıl giyeceğimi düşünmeye başladım. Markaların katalogları, ünlülerin seçimleri, bloggerların yaratıcı kombinleri son derece ilham verici oldu benim için, sizin için de öyle olacağını umuyorum.

We shine all day and night this season. We used to wear glitter accesories only in specail occasions, we could not dare to put on them in our daily outfits. Yet, from now on we are free to sparkle, wear sequins and glitters casually. The best piece to shine is gold sequin skirt. It is easy to combine, it can look casual or elegant, you can wear it while you are going to cinema or a party. I finally found this skirt in Zara and searched for some inspiring outfits. You can see below how celebrities and bloogers wear them or how was they combined in lookbooks.

Zara lookbookunda eteği kalın örgü bir kazakla kombinlemiş.
Zara combined the skirt with a chunky sweater in lookbook.
Victoria's Secret







Sevimli blogger Diya eteğin hakkını vermiş, pekçok farklı kombin yapmış,eteğini her mevsime de uydurmuş.
Cute blogger Diya worn her skirt many times in different combinations, every season.
Bir başka sevimli blogger Wendy

Ve bloggerların en güzellerinden Andy

Özetle payetli eteklerimizi nasıl giyelim derseniz,
  • Bol ve kalın kazaklar bu etekleri gündüze uyarlamanın en kolay yolu, kalın örgü uzun bir hırka da olabilir.
  • Jean gömlekler de eteğin parıltısını çok güzel dengeler ve casual bir hava verir. Açık mavi koton bir gömlek de olabilir.
  • Bu etek en iyi nötr renklerle uyum sağlıyor. krem, bej, haki, pudra, camel, şampanya gibi. Biraz daha canlı bir alternatif, şeftali veya borda olabilir. Klasik bir görünümden yanaysanız gold-siyah birlikteliğinden şaşmayın. Neon renklerden ise kesinlikle kaçınmak gerekli.
  • Haki bir parkanız varsa, bingoo!! Evden çıkarken üstünüze almayı unutmayın.
  • Ayakkabı tercihinizi de salaş, casual tarzda botlardan yana kullanırsanız, hiç çekinmeden günlük olarak kullanabilirsiniz eteğinizi.  Kalın topuklu, bağcıklı bir model olabilir. O kadar spor-salaş bir kombin olmasın derseniz en sade topuklu ayakkabınızı giyin.
  • Eğer eteğinizi gece giyecekseniz, sade bir ipek bluzla ve topuklu ayakkabılarla kombinleyebilirsiniz. Gece de olsa eteğin dışındaki parçaların olabildiğince sade olması, abartıdan uzak olmak için şart.
  • En önemlisi de disko topu gibi görünmek istemiyorsanız, tüm pullu parıltılı parçaları aynı anda giymeyin. Payetli clutchlarınızı, taşlı bluzlarınızı, glitter ayakkabılarınızı bu etekten uzak tutun. Bu kombinin yıldızı eteğiniz olmalı.
  • Takı konusunda da felsefeniz " Less is more" ( Az çoktur) olmalı, abartılı takıların etekten rol çalmasına izin vermeyin. Abartısız bir yüzük, bir çift minik küpe, belki bir iki bileklik ya da incecik zincirli bir kolye yeterli. Zaten yeterince parlayacaksınız, merak etmeyin :)
How to wear gold sequin skirts,
  • Chunky knits, boyfriend cardigans may help to have a casual look.
  • Denim shirts also balances the skirt.  Another option may be a blue cotton shirt.
  • Prefer neutral, nude colors like beige, cream, camel, khaki or champagne. If you want to add some color, burgundy or peach are the best options. The most dangerous colours are neon colours. If you want a classical look, gold-black combo always works.
  • If you have a khaki parka, then you are lucky, don't forget to put on it before you leave home.
  • In a casual outfit, the best shoes to combine with your gold sequin skirt are casual boots with laces or wedges. If you don't want to be that casual, wear your nude pumps.
  • If you wear your skirt for night out, you might combine it with a silk blouse. Don't forget that the statement piece is the skirt, so the other pieces shouldn't steal its role.
  • The most important point is not to put on all glitter pieces together. Your sequin clutches, glitter shoes and blouses with beads should not be worn in this outfit.
  • When it comes to jewellery, your philosophy should be "Less is more".  Small earrings, some bracelets or a ring will be enough. Don't worry, you will shine like a bright star thanks to your skirt, you won't need much jewellery.