25 Şubat 2014 Salı
Batik by Özgür Masur
Biliyorum sırada Londra postları vardı ama ondan önce size müthiş bir tasarımcı işbirliğini duyurmak istedim (Tabi hala duymayan kaldıysa) :) H&M çok başarılı tasarımcı işbirlikleri gerçekleştirdi, özellikle Jimmy Choo, Marni ve Lanvin ile yaptıkları işbirlikleri tam anlamıyla efsaneydi ve şanslıyım ki koleksiyonlardan harika parçalar kapmıştım. Türkiye'de ise hem muhteşem tasarımcılarımız hem de çok başarılı hazır giyim markalarımız olduğu halde, bir türlü H&M'inkiler kadar ses getiren projeler yapılmamıştı. Hakan Yıldırım ve Koton, OYE ve Roman, Cengiz Abazoğlu ve Adil Işık gibi bazı işbirliği denemeleri olsa da hiçbiri beni tam anlamıyla tatmin etmemişti. Özgür Masur ve Batik işbirliği ise bu güne kadar bana en heyecan verici gelen proje oldu. Özgür Masur en sevdiğim 3 Türk tasarımcıdan biri, (Merak edenlere diğer ikisi Arzu Kaprol ve Elif Cığızoğlu ), mezuniyet balosunda giydiğim harikulade elbiseyi diken, dolabımdaki en sevdiğim elbiselerde imzası olan modanın dahi çocuğu :) Batik de çok sevdiğim bir fast fashion markası, bir araya gelmelerine çok sevindim. Koleksiyon 17 Mart'ta satışa çıkacak. Kumaşları ve dikişleri de kaliteliyse, bu yaz tüm düğünleri kurtardık demektir :) İlk 3 fotoğraftaki elbiseler favorilerim, dolabınızda bu elbiselerden birkaç tane olursa, ani bir davete hemen hazırlanıp gidebilirsiniz demektir, hepsi zamansız parçalar. Bu koleksiyona sadece 2 minicik eleştirim olacak: İlki, neden kış renkleri kullanılmış? Bordolar, siyahlar yerine mercanlar, sarılar yaz düğünlerine, mezuniyetlere daha çok yakışmaz mıydı sizce de? İkinci eleştirim de gördüğüm kadarıyla tüm parçaların abiye olması, keşke Soul by Özgür Masur gibi günlük hayatta da giyeceğimiz parçalar olsaydı. Siz ne diyorsunuz canlar, 17 Mart'ta Batik mağazalarına koşuyor muyuz?
Famous Turkish designer Özgür Masur designed a collection for Turkish fast fashion brand Batik. Dresses seem fabolous, and Turkish women are very lucky because they have the chance to buy these designer dresses at a reasonable price. Summer is coming and there will be lots of wedding ceremonies,celebrations, graduation parties, it is time to invest in some special dresses. This cobranding campaign is the most exciting project since H&M's cobranding with Jimmy Choo, Lanvin and Versace. I only criticize two points: One is colours, I think summer colours like fuschia, coral or mint would be much better than winter colours like burgundy and black. The second point, I would like to see some casual pieces to wear daytime. Tell me sweeties, did you like the dresses?
23 Şubat 2014 Pazar
Bir Tuhaf Londra Seyahati
"Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir" diye bir söz vardır ya, ne kadar doğruymuş. Blogdan ve instagramdan takip edenler hatırlar, uzun zamandır Londra seyahatine gün sayıyordum. 1 ay önce finallerim bitti, yarıyıl tatilim başladı. Çalışan arkadaşlarımın gıpta ettiği upuzun bir yarıyıl tatilim, muhteşem notlarım, Londra biletlerim ve İngiltere vizem vardı, insan daha ne ister? Sevdiklerini sağ salim yanında ister. Benimse hayatta en çok sevdiklerimden biri artık hayatta değil, 15 gün önce anneanneciğimi kaybettim. Ölüm, hastalıklar hepsi hayatın bir parçası ama biz bunları görmezden gelip yok sayıyoruz; bize, sevdiklerimize bir şey olmaz sanıyoruz. Planlar yapıyoruz devamlı, bu hayatta herşey planlı programlı sanıyoruz, sonra duvara tosluyoruz. Bir moda blogunu ziyaret ettiğinizde neşeli şeyler okumak, görmek istiyorsunuz biliyorum, ancak bu blog benim için sadece moda ve stil değil, tüm hayatımı paylaştığım, anlattığım bir alan oldu, o yüzden de buraya birkaç satır yazmadan geçemedim. Söyleyeceğim şudur canlar, sevdikleriniz yanınızdayken kıymetini bilin, zaman ayırın, sarılın, öpün, sevdiğinizi söyleyin. Anneanneciğimi kaybedince içimin nasıl acıdığını tarif edemem, ama sadece tek bir şey bu acıyı biraz hafifletti, sağlığında onu her fırsatta ziyaret ettim, hep zaman ayırdım, sardım, öptüm. Vefatından bir gün önce de bilmeden vedalaşmışım onunla, ellerini, yanaklarını öperek, bunu düşündükçe şükrediyorum. Siz de yarına ertelemeyin sevdiklerinizi, yarın kimin hayatta olacağını bilemiyoruz ki. İyi ki yarına ertelememişim seni nur yüzlü pamuk ananem, nur içinde yat.
Londra fotoğrafının altında bu yazıyı beklemiyordunuz biliyorum ama Londra'daki ruh halimi anlatmasam Londra yazım eksik kalırdı. Anneannemi Londra seyahatinden 3 gün önce kaybettik, ben de haliyle gitmekten vazgeçtim. Ancak annem ve babam gitmemin iyi geleceğini söyleyip ısrar edince fikrimi değiştirip son gece bavulumu hazırlayıp gitmeye karar verdim, belki de gerçekten biraz hava değişimine ihtiyacım vardı. Ve anne babalar hep haklı çıkar ya, yine haklı çıktılar, çok iyi geldi Londra, oradan oraya koştururken kafamın dağıldığını hissettim. Uzun yürüyüşler, yemyeşil parklar, ışıl ışıl caddeler ve mağazalar beni oyaladı. Evet hayalimdeki kadar eğlenebildiğim bir gezi olmadı, evet gündüz bir şekilde avunsam da gece yatınca sıkıntılı uykular uyudum, gezerken içim hep buruktu; ama yine de Londra'nın bulutlu, kasvetli havası, kasvetli ruhumu iyileştirdi. Döneli 4 gün oldu ama bir türlü yazasım gelmedi, söz en kısa zamanda Londra fotoğrafları ve postu gelecek. Şimdilik hoşçakalın.
My followers from instagram and blog might remember that I was planning my trip to London. Everything was ok, tickets, visa. My final exams were over, I had had a long semester break, a perfect London travel plan, AA grades, it was the best semester break ever since...Since my grandma, my precious granda died. It has been 15 days. I cannot describe how bad I feel, how much I miss her. Please, go, hug, kiss everyone you love and tell how much you love them. Do not wait, it can be too late.
I know, you were expecting a post about London under this photo, but I had to tell you my mood when I went to London. After my grandma died, I decided cancel my trip. I was too sorry to go to travel. Yet, my dad and mum insisted too much and told that I would feel better. I was reluctant but I changed my mind and decided to go. Yes mum and dad were right, I felt much better in London. No, it was not as perfect as I dreamed but it changed my mood. I will share my photos and London posts this week, stay tunned!
6 Şubat 2014 Perşembe
Pretend That It is Spring!
Wearing Mango trenchcoat and shoes, &Other Stories skirt, Massimo Dutti jersey Zara bag and Luxurious Jewellery necklace
Yaz özlemimin tavan yaptığı şu günlerde yazlık mercan rengi eteğimi kazak ve trenchcoatla kombinledim, takmak için yazı beklediğim renkli taşlı kolyemi taktım, çorap giymedim ve bahar gelmiş gibi yapıp kendimi kandırdım. Hava güneşli olunca "mış gibi yapmak" daha kolay oldu. Siz de benim gibi yaza gün saymaya başladınız mı?
I missed summer so much that I gave up waiting for summer to wear colorful clothes. I combined my coral silk skirt with trenchcoat and cashmere jersey. I didn't wear tights and put on my Shoruouk inspired necklace. I pretended that it's spring. The weather was so sunny and warm so it was not difficult to pretend.
4 Şubat 2014 Salı
Casual Look
Sweatshirt& Bag: Zara, Denim Shirt: Batik, Pants: İpekyol, Shoes: Yargıcı
Benim kadar kokoş bir moda bloggerı bile bazı günler bir sweatshirt, bir rahat pantolon ve düz ayakkabılar giyip, saçını şöyle bir toplayıp evden çıkmak ister. Her ne kadar çabasız ve casual görünmek istesem de benim gibi kokoş biri için pantalonun renkli, sweatshirtün taşlı, rujun bordo olması kaçınılmaz :)
Sometimes you don't want to dress up, you just want to wear comfy pants and flats combined with a sweatshirt and pony tail. However, a completely casual look is not very me. I added some colour to this look with my beaded sweatshirt, burgundy pants and lipstick.
3 Şubat 2014 Pazartesi
Geçen Hafta
Final haftasını atlatmanın mutluluğu, gelen notların mutluluğu ile birleşince tatil kaymaklı ekmek kadayıfı gibi oldu. (Evet oburum benzetmelerim bile kaymaklı :))
It was a happy week since the final exams are over, when I saw my grades it became a wonderful week.
Vizem de çıktığına göre, Londra planları başlasın :) Hangi müzikaller görülecek, hangi restoranlara gidilecek, hangi müzeler ziyaret edilecek onlara kafa yoruyorum bugünlerde. Önerileri olanlar 11 Şubat'a kadar yazarlarsa çok sevinirim.
My Viss to UK is ready so I started to make plans and try to deiced which museums, restaurants and bars to go. All suggestions are more than welcome.
Geçen hafta favori burgerimin Mano olduğunu yazmıştım. İzmir'de yiyeceksem, bir Mano şubemiz olmadığından, Dükkan Burger'i tercih ediyorum. Tüm burgerseverlere şiddetle tavsiye edilir! Bir hamburger ve patatesi paylaşarak biranın kalorisini de nötrlemiş oldum aferin bana :)
Did I say that ı love burger and fries? I felt less guilty since I ate only a half.
İstanbul'da yalnız yaşarken, yemek yapmaya bayılırdım ama İzmir'e ailemin yanına taşınınca, yemek yapmayı bıraktım, anne yemeklerinin tadını çıkardım. Cumartesi çaya misafirlerim gelince fırsat bu fırsat diyerek kolları sıvadım ve kısır, badem ezmesi ve kek pişirdim. Bir şeyler pişirmeyi ve bunu sevdiklerimle paylaşmayı ne kadar özlediğimi fark ettim ve bunun da en az yemek yemek kadar keyifli olduğunu hatırladım. Sanırım arada mutfağa girmem lazım.
I used to cook well when I wasliving alone in İstanbul. Three years ago, I moved to İzmir, the city my family lives in, and I stopped cooking. On Saturday, I invited my friends and I baked a cake, almond cookies and taboolah. I suddenly remebered how much I love cooking, I decided to cook more often.
Annem gerçekten çok iyi yemek pişirir, yanlarına taşınınca sanırım bu yüzden yemek yapmayı bıraktım. Annemin yaptığı en sevdiğim yemek, hatta bana göre dünyadaki en güzel yemek, enginar dolması. Enginar en sevdiğim sebze, enginarın çıktığı dönem annem neredeyse her hafta enginar dolması yapar. Ah bir de sezonu bu kadar kısa olmasa. İşte sezonun ilk enginarından İzmir usulü (Yaprakları gül gibi açılarak pirinçli iç ile doldurulmuş) enginar dolması :)
Mum cooks very well, stuffed artichokes is my favourite dish. Artichoke is my favourite vegetable, unfortunately it can be found only for a couple of months.
Hamburgerleri, kekleri yiyince sonra dengeyi sağlamak için sonraki öğünlerde hafif seçimler yapmak lazım. Izgara levrekli roka salatası ve keçi peynirli, cevizli, narlı bebek ıspanak salatası vicdanımı biraz rahatlattı :)
After hamburger, cookies and cake, I needed something fresh and clean. I felt less guilty after eating salad and drinking green tea.
Taze çiçekler hemen evin havasını değiştiriveriyor.
Flowers bring home happiness and sunshine.
Eyvah Eyvah 3, son zamanlarda izlediğim en komik, en eğlenceli film. Kadro harika, çekim yapılan Geyikli-Bozcaada cennet, espriler son derece kaliteli daha ne olsun. Kendinize bir iyilik yapın, gidin bu filmi izleyin ve 2 saat boyunca canınızı sıkan ne varsa hepsini unutup kahkahalar atın.
Yesterday I went to the cinema and watced a funny movie named "Eyvah Eyvah 3". Yet, it is in Turkish so I cannot say "Go, watch it" :(
It was a happy week since the final exams are over, when I saw my grades it became a wonderful week.
Vizem de çıktığına göre, Londra planları başlasın :) Hangi müzikaller görülecek, hangi restoranlara gidilecek, hangi müzeler ziyaret edilecek onlara kafa yoruyorum bugünlerde. Önerileri olanlar 11 Şubat'a kadar yazarlarsa çok sevinirim.
My Viss to UK is ready so I started to make plans and try to deiced which museums, restaurants and bars to go. All suggestions are more than welcome.
Geçen hafta favori burgerimin Mano olduğunu yazmıştım. İzmir'de yiyeceksem, bir Mano şubemiz olmadığından, Dükkan Burger'i tercih ediyorum. Tüm burgerseverlere şiddetle tavsiye edilir! Bir hamburger ve patatesi paylaşarak biranın kalorisini de nötrlemiş oldum aferin bana :)
Did I say that ı love burger and fries? I felt less guilty since I ate only a half.
İstanbul'da yalnız yaşarken, yemek yapmaya bayılırdım ama İzmir'e ailemin yanına taşınınca, yemek yapmayı bıraktım, anne yemeklerinin tadını çıkardım. Cumartesi çaya misafirlerim gelince fırsat bu fırsat diyerek kolları sıvadım ve kısır, badem ezmesi ve kek pişirdim. Bir şeyler pişirmeyi ve bunu sevdiklerimle paylaşmayı ne kadar özlediğimi fark ettim ve bunun da en az yemek yemek kadar keyifli olduğunu hatırladım. Sanırım arada mutfağa girmem lazım.
I used to cook well when I wasliving alone in İstanbul. Three years ago, I moved to İzmir, the city my family lives in, and I stopped cooking. On Saturday, I invited my friends and I baked a cake, almond cookies and taboolah. I suddenly remebered how much I love cooking, I decided to cook more often.
Annem gerçekten çok iyi yemek pişirir, yanlarına taşınınca sanırım bu yüzden yemek yapmayı bıraktım. Annemin yaptığı en sevdiğim yemek, hatta bana göre dünyadaki en güzel yemek, enginar dolması. Enginar en sevdiğim sebze, enginarın çıktığı dönem annem neredeyse her hafta enginar dolması yapar. Ah bir de sezonu bu kadar kısa olmasa. İşte sezonun ilk enginarından İzmir usulü (Yaprakları gül gibi açılarak pirinçli iç ile doldurulmuş) enginar dolması :)
Mum cooks very well, stuffed artichokes is my favourite dish. Artichoke is my favourite vegetable, unfortunately it can be found only for a couple of months.
Hamburgerleri, kekleri yiyince sonra dengeyi sağlamak için sonraki öğünlerde hafif seçimler yapmak lazım. Izgara levrekli roka salatası ve keçi peynirli, cevizli, narlı bebek ıspanak salatası vicdanımı biraz rahatlattı :)
After hamburger, cookies and cake, I needed something fresh and clean. I felt less guilty after eating salad and drinking green tea.
Taze çiçekler hemen evin havasını değiştiriveriyor.
Flowers bring home happiness and sunshine.
Eyvah Eyvah 3, son zamanlarda izlediğim en komik, en eğlenceli film. Kadro harika, çekim yapılan Geyikli-Bozcaada cennet, espriler son derece kaliteli daha ne olsun. Kendinize bir iyilik yapın, gidin bu filmi izleyin ve 2 saat boyunca canınızı sıkan ne varsa hepsini unutup kahkahalar atın.
Yesterday I went to the cinema and watced a funny movie named "Eyvah Eyvah 3". Yet, it is in Turkish so I cannot say "Go, watch it" :(
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)