Alışverişkolik Bozcaada'dan Bildiriyor- Part 1

En son Bozcaada gezimden kalbim Bozcaada'da kaldı diyerek, şarapların, ahatapotların tadı damağımda, Ayazma'nın kumları plaj çantamda dönmüştüm. Hiç hesapta yokken kendimi tekrar Bozcaada'da buldum. Bu sefer ailemle gittim, uzun süredir gitmek istiyorlardı, ben de Eylül adanın en güzel ayı dedim ve hemen organizasyonu yaptım, Çarşamba gidip 2 gün kaldık, çok keyifli bir tatil yaptık. ilk gün nerelere gitmşim, ne yapmışım, ne giymişim, ne yemişim hepsi aşağıda.
İlk gün sabah otele yerleşip Çınaraltı kahvede sakızlı kahve içerek güne başladık, öğlen Ayazma Plajı'na gittik. Adada hemen her yerden denize giriliyor ama sadece Ayazma ve Habbele koylarında tesisler var. Arabayla gelmediyseniz, merkezden dolmuşlarla da bu plajlara gelmek mümkün. Ayazma kumları beyaz, incecik, denizi tertemiz ve buz gibi bir plaj. Neyse ki soğuk denize alışık olduğum için beni çok etkilemedi bu durum. Ayazma , yaz aylarında aşırı kalabalık oluyor ama Eylül'de gittiğimiz için boğucu bir kalabalık yoktu. Ayazma civarında restaurant ve cafeler var. Denizde acıktığınızda, size önerebileceğim iki yer var: Vahit'in yeri ve Boruzan Ayazma. İkisinde de deniz ürünlerinden, gözlemeye, çiğ böreğe kadar geniş seçenek var. Boruzan'a giderseniz mutlaka ızgara ahtapot deneyin, hayatımda yedeiğim en lezzetli yiyeceklerden biri. Vahit'in Yeri de denizden çıkıp buz gibi bir bira içip kalamar yemek için ideal. Bir de birkaç teyze bir masaya oturmuş taze taze yaprak sarıyor, mutlaka tatmalısınız yaprak sarmanın en lezzetlisini burada yedim.

Akşamüstü Ada Turu'na katıldık. Adanın tüm koylarını görüp, Polente'de gün batımını izleyebileceğiniz bu 2 saatlik tura katılmanızı öneririm. Ama önce Polente'de bir fotoğraf:

 Arka fondaki mavi pencere ve mor begonviller elbisemle ne kadar uyumlu olmuş :)

Gülerada Şarap Fabrikasında bir mola verdik, şarap tattık ve bağların önünde fotoğraf çekildik:

Elbise/ Dress: Batik

 Aykkabı, Çanta,Kolye/ Shoes, Bag and Necklace: Hotiç

Akvaryum Koyu bakirliğini koruyan Cennet'ten bir köşe:

Ve rüzgar güllerine varıyoruz, Teoman'ın Rüzgar gülü şarkısını hatırlayıp, keşke müziği bırakmasaydı,diyorum. Harika bir günbatımı izliyoruz, arkamızda rüzgar gülleri önümüzde pırıl pırıl bir deniz, güneş hemen batmasa diye düşünüyoruz. Bozcaada'ya gelip de şarabını içerek burada günbatımını izlemeden dönmek affedilemez.

Gün batınca, merkeze dönüyoruz ve Güverte Restaurant'a gidiyoruz ve bakın neler yiyoruz =)



Canınızı çektirdim biliyorum ama siz dua edin balık ve ahtapota pirana gibi saldırdım da fotoğraf çekilecek halleri kalmadı, yoksa gece rüyanıza girerdi bu güzellikler :) Bir de yemek yerken yanımızda tonton bir amca akordeon çalmaya başlamaz mı!! Gece daha da keyifli hale geldi. Güverte restaurantı tavsiye ederim, adada nerede yesem derseniz aklınızda olsun. Ama önceliği Lodos Restaurant'a verin, oranın vişneli yaprak sarmaları, peynir ezmesi, kabak çiçeği dolmaları gibisi yoktur. Unutmadan Sandal Restaurant da çok lezzzetli yemekler yapar, ızgara Ahtapot, keçi peyniri eritmesi ve tereyağında karides özellikle önerilir :)

Devamı bir sonraki postta geliyor, adanın dar taş sokakları, beyaz madanalı mavi panjurlu evleri için beklemede kalın:)

Hi guys, there are some pics from my trip to Bozcaada, an island in Aegean Sea, Turkey. Because it is too long I could not translate all of them to English, yet I would be glad to answer any questions about Bozcaada if you have any.