13 Ocak 2014 Pazartesi

Geçen Hafta


Zara indirimi yemin ederim H1N3 virüsünden daha tehlikeli, istediğin kadar kaç bir yerde yakalıyor seni :) Kendimi kaybettiğim doğrudur ama hepsi de önceden beğenip, sonra kaybedip, şansıma indirimde bulduğum parçalar. Kazak ve lacivert ayakkabıları kaç mağazada aradım yoktu, bileği kelepçeli ayakkabıyı ise yılbaşında alacaktım numarası yoktu. Turuncu topuklular ise geçen sezondan favorilerimdendi, bahar sezonuna yatırım :) Pantalon ise İpekyol indiriminden. Beni indirim dönemleri eve mi kilitleseler ne? Neyse ki bu hafta finaller başlıyor, 2 hafta pek alışverişe çıkamam.

50% sales in Zara made me crazy. I bought a pullover and three pairs of shoes. They were my favourite Zara picks, I am very happy because I could find everything I loved. Pants are from a local Turkish brand, İpekyol. I think I must be locked in house not to go to shopping. Maybe final exams which is starting this week keeps me at home.


Hep blush içecek değilim ya, haftanın şarabı kırmızı bir İtalyan güzeli :)

I am a huge fan of blush but I also like red wine, such as this Italian beauty.


Lezzetli bir İtalyan yemeğinden sonra en iyi ne gider? a) Espresso? b) Limoncello? c) İkisi de!

After a yummy Italian dish, what do you want to have? a) espresso b) limoncello c) both of them!!


Mado'dan şöbiyet ve kesme fıstıklı Maraş dondurması! Resme bakmak bile tatlı krizine sokmaya yetti beni. Ama artık blogda daha az tatlı ve kalorili yiyecek göreceğinizi üzülerek duyurmak zorundayım. Bu hafta daha sağlıklı ve hafif beslenmeye karar verdim, havalar çaktırmasa da yaz yaklaşıyor canlar :) Arada ufak kaçamaklar olacaktır ama çoğunlukla diyet yemekleri paylaşımı olacak. Sözümü tutmazsam uyarın olur mu :)

Baklava and ice cream! Only looking at the picture is enough to make me have  a sweet tooth. Yet, from now on you won't see foodporn pics so often, because I decided to start clean eating and having a healthier diet. If I keep on sharing dessert pics, do not hesitate to warn me sweeties :)


Uzun zamandır hiçbir dizi beni bu kadar heyecanlandırmamıştı. Downton Abbey son takıntım. Aşk-ı Memnu'daki dedikoducu hizmetçiler, sadık kahya, evin iyi kalpli babası, akşam yemeğine şıkır şıkır inen güzel kadınları özlediyseniz, buyrun size İngiliz soslusunu verelim :) Şu diziye de bu yorumu yaptım ya, İngiltere ile diplomatik ilişkilerimiz her an askıya alınabilir. Haftaya da konsolosluğa gidiyorum vize için iyi mi, bu sığ yorumumu okumasalar bari :) Şaka bir yana görselliği, akıcı senaryosu ve müthiş oyunculuklarıyla bu diziyi izlemelere doyamıyorum. Aslında sanırım 2011 'den beri oynayan bir dizi ama ben çok geç keşfettim. Benim gibi keşfetmekte gecikenlere kısaca özetlemek gerekirse, dizi 1910'lu yıllarda başlıyor, Downton malikanesinde yaşayan Lord ve ailesi ile malikanede çalışanların hayatını anlatıyor. Favori karakterlerim Leydi Violet ve Mr. Bates. Daha fazla anlatmayacağım, izleyin, izlettirin lütfen.

My favourite TV series of this year is Downton Abbey. I have never felt such excited while watching TV series recently. I know, it has started in 2011 but I am a late adopter. If you have not discovered it yet, start watching today!! You cannot iamgine what you have missed so far. Beginning in the years leading up to World War I, the drama centers on the Crawley family lives in Downton Abbey and their servants. My favourite characters? Lady Violet and Mr Bates :)


Hobbit için çok şey söylemeye gerek yok sanırım, fanları çoktan izlemiştir zaten, ben yoğunluktan ancak bu haftasonu gidebildim. 3 saat nasıl böyle su gibi akar arkadaş :) Seviyorum şu orta dünyayı!

I am sure Hobbit fans must have already watched it. I was a bit late because of being too busy, I have just watched it this weekend. How can a movie this long achive not to be boring at all?


2 yorum:

alice dedi ki...

hahha :D gerçekten çok güldüm ve sonuna kadar katılıyorum h1n1 virüsü konusuna! :)

Beauty Follower dedi ki...

Great sweater
i like all 3 pair of shoes!

http://beautyfollower.blogspot.gr/